İmmobilizasyon Aslında Bir Tedavi Şeklidir

Tıbbi Kontrol : Bu yazı tıbbi açıdan Dr. Erhan Yavuz tarafından kontrol edilmiştir. ✔️ İçerik Politikası

İmmobilizasyon tıpta temel olarak hareketsizleştirme, sabitleştirme manasında kullanılan tıbbi bir terimdir. Kas-iskelet bozukluklarının tedavisinde temel ilke immobilizasyondur. Kas-kemik bütünlüğünün bozulduğu durumlarda doku ve kemik iyileştirme sürecini hızlandırmak için hareketin bir süre kısıtlanması gerekir. Günümüzde ameliyat ve diğer tedavi yöntemlerindeki gelişmeler immobilizasyon süresini oldukça azaltmıştır. Bu yazımda immobilizasyon nedir, immobilizasyon neden olur gibi sorulara cevaplar vereceğim. Haydi yazımıza geçelim.

İmmobilizasyon Nedir?

İmmobilizasyon genel olarak hareketsizleştirme manasında kullanılır. En sık olarak ameliyat sonrası dönemde hastalara uygulanır. Uzun süre hiçbir hareket yapmadan yatakta bekletilen hastalar immobilize edilmiş olur.

immobilizasyoon ne demek
Görüldüğü gibi hasta immobilize edilmiş.

İmmobilizasyon Neden Olur?

Hareketsizleştirme durumunun nedenleri çoğu zaman bir tedavinin parçası olmaktadır. Şimdi immobilizasyon nedenlerine değinelim.

  • Konjenital defektler
  • Dejeneratif bozukluklar
  • Enfeksiyonlar ya da deri bütünlüğünü bozan olaylar
  • Kas iskelet bozuklukları
  • Nörolojik sisteme ilişkin hastalıklar

İmmobilizasyon Durumunda Vücuda Ne Olur?

İmmobilizasyon sırasında meydana gelen fizyolojik değişikliklerin çoğu kas gücünün bazal metabolizmanın azalması ve kemik demineralizasyonu (aşırı derecede mineral kaybı) sonucunda oluşmaktadır. Genel olarak immobilizasyon tüm sistemleri etkiler. Şİmdi sistem sistem inceleme yapalım.

Kardiyovasküler Sistem Etkileri

Aktivitelerin azalması nedeniyle kalbin çalışma hızında ve dolaşımda yavaşlama görülür. Venöz dönüş yavaşladığından hastada özellikle alt ekstremitelerde ödem, trombüs oluşumu ve pulmoner emboli gelişme riski artar.

Solunum Sistemine Etkileri

İmmobilizasyonda bazal metabolizma hızı yavaşladığı için vücut daha az oksijen taşır. Solunum hızı yavaşlar ve yüzeyelleşir. Sırt üstü pozisyonda yatma ve etkili olmayan öksürük refleksi, sekresyonların akciğerde birikmesine neden olur. Bunu önlemek için sık sık pozisyon değiştirilir, baş yükseltilir ve dik oturtulur.

Derin nefes alma ve öksürme egzersizleri yapılmalıdır. Akciğerlerin genişlemesi için balon şişirme gibi aktiviteler yaptırılabilir. Eğer hastanın sıvı kısıtlaması yoksa sekresyonları gevşetmek için bol hidrasyon sağlanır.

Gastrointestinal Sistem Etkileri

Bazal metabolizma hızının yavaşlaması, iştahın ve alınan yiyeceklerin azalmasına neden olur. Buna bağlı olarak bağırsak peristaltik (ritmik ve kuvvetli kasılma) hareketleri yavaşlar. Gaitanın bağırsakta yavaş ilerlemesi sertleşmesine ve konstipasyon( kabızlık) gelişmesine yol açar. Önlem olarak lif oranı yüksek besinler ve bol sıvı önerilir.

Üriner Sisteme Etkileri

Vücutta esansiyel sıvı kayıplarının azalması ve metabolizma hızının yavaşlaması sebebiyle sıvı gereksinimi azalır. Az sıvı alınması ve üreterlerdeki peristaltik hareketlerin azalması sonucu pelviste idrar stazı oluşur. Buna bağlı olarak üriner sistem enfeksiyonları ve böbrek taşları gelişebilir. Bol sıvı ve boşaltımın sağlanması için hastanın aralıklı olarak dik oturtulması önerilir.

İskelet Sistemi Etkileri

Vücutta kemik yapımı bir denge halindedir. Sürekli yatma halinde bu denge bozulur ve kemiklerden kalsiyum mobilize olur. Buna bağlı olarak kemiklerde patolojik kırıklar olabilir. Bu nedenle hastaya pozisyon verilirken ekstremitelere (kol ve bacaklar) dikkat edilmelidir.

Kas Sistemi Etkileri

Kaslar aktif olmadığı için kas gücü ve tonusu azalır ve kaslarda atrofi( körelme) oluşur. Kas gücünde ve eklem hareketlerinde azalma olduğu için ekstremitelerde kolaylıkla kontraktürler (kasılıkalım) gelişir. En sıklıkla kalçada, dizde ve ayak parmaklarında görülür. Ayrıca omuz sertliği ve ayak tabanında düşme olabilir. Önlemek için yatak içinde aktif-pasif egzersizler yaptırılmalı, uygun pozisyon verilmeli, ayak tabanı desteklenmelidir.

Sinir Sistemi Üzerine Etkileri

Uygun şekilde yapılmayan tespit ve sargıların sinirlere ve kan damarlarına basınç yapması, iskemi(yetersiz kanlanma) ve sinir dejenerasyonuna yol açar. Bu basınç olayı sıklıkla el ya da ayak bileğinin düşmesine neden olur. Periyodik olarak ayak ve ellere aktif-pasif egzersizlerin yaptırılması ile kan dolaşımı ve sinirler uyarılarak komplikasyonlar önlenebilir.

Metabolizma Üzerine Etkileri

İmmobilizasyonda kemiklerden mobilize olan kalsiyum kana salınır. Serumdaki kalsiyum düzeyinin yüksekliği(hiperkalsemi) nöronal geçirgenliğin azalmasına ve merkezi sinir sisteminin deprese(baskılanma) olmasına neden olur. Tedavide diyetle alınan kalsiyum kısıtlanır. Kalsiyum atılımını sağlamak için bol su ve diüretikler verilir.

İmmobilize hastada vücut proteinlerinin yıkımı sonucu kolaylıkla yatak yaraları oluşabilir. Bunu önlemek için hastaya kalorisi az, bol proteinli ve kalsiyumdan düşük diyet önerilir.

Cilt Üzerine Etkileri

İmmobilize hastada özellikle vücudun fazla basınç altında kalan bölgelerinde dolaşım azalır. Dolaşım bozukluğunun ilerlemesiyle iskemi, nekroz(ölü doku) ve ülserler gelişebilir. Bu komplikasyonları önlemek için pozisyon 2-4 saatte bir değiştirilir ve basınç altında kalan bölgelere masaj yapılır.

Psikolojik açıdan immobilizasyon psikomotor tepkilerin ve iletişim becerilerinin azalmasına hatta halisünasyon ve oryantasyon(uyum) bozukluklarına yol açabilir. Hastaya duyarlı ve bilinçli yaklaşılmalıdır.

Değerli okurlar bu yazıyı her ne kadar hastalıklar açısından ele alsam da bunun zıttı olarak hareketsizliğin geniş manada vücudumuzun iç işleyişinin ne kadar etkilediğini de anlamış olduk. Hareket bunların yanı sıra pozitif anlamda hayat kalitemizi arttıran en büyük etkenlerden biridir.

Merak ettiğiniz veya eklemek istediğiniz hususları alt tarafta bulunan yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım. Yorumlarınızı bekliyorum.

Kaynakça:

  1. An overview of technologies for immobilization of enzymes and surface analysis techniques for immobilized enzymes (nih.gov) Erişim Tarihi: 26.09.2021

(Bu yazı ilk defa 1 Eylül 2016 tarihinde yazılmıştır. Ardından 26 Eylül 2021 tarihinde güncellenmiştir.)

Bu makale, bir doktor tarafından yazılmış ve profesyonelce incelenmiştir. Sağlık ve tıp alanında genel bilgilendirme amacı taşır ancak kişisel tıbbi önerilerin yerine geçmez. Özel sağlık durumlarınızı değerlendirmek ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi almak için lütfen bir sağlık kuruluşuna başvurun. Profesyonel sağlık ekibimizi incelemek ve editöryal sürecimiz hakkında bilgi sahibi olmak için tıklayınız.
Photo of author

Dr. Erhan Yavuz

Diploma - Sertifika - Özgeçmiş

2016 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim hayatımı tamamladım. İlk görev yerim olan Erzurum'un Narman ilçesinde Narman İlçe Devlet Hastanesi'ne atandığımda zorlu günler benim için başladı. Acil serviste doktor olarak çalışmak, canlara dokunmak güzeldi ancak kendimi tekrarlamaya başladığım hissi beni rahatsız ediyordu. Başarılı işler yapmanın ötesinde daha fazla kişiye ulaşmak ve kitlelere seslenmek gerektiğini düşünmüştüm hep. İşte tam da bu düşünceli zamanlarda atıldı temelleri Doktordan Haberler'in. Ben farklı farklı devlet hastanelerinde, sağlık kurumlarında gezerken bloğum dediğim bu siteden her geçen gün daha fazla kişiye hitap etmeye başladım. 2024'e girdiğimiz bu günlerde artık her gün binlere ve onbinlere ulaşmanın mutluluğu içerisindeyim. Bıkmadan usanmadan ziyaretçilerimin sorduğu sorulara doktor kimliğimle cevap vermeye devam edeceğim. Yüzbinlere, milyonlara ulaşmak dileğiyle :)

Sitemize yorum yazarak Yorum Politikası kurallarını kabul etmiş sayılırsınız. Yorumlarınızda asla tıbbi tavsiye vermeyin. Gerçek bir sağlık profesyoneli olsanız bile hastayı muayene etmeksizin vereceğiniz bilgilerin hastaya zarar verebileceğini unutmayın.

“İmmobilizasyon Aslında Bir Tedavi Şeklidir” üzerine bir yorum

  1. mikrobiyoloji dersinde immobilizasyon testi nedir bana açıklama şansınız var mı ama çok acil

    Cevapla

Yorum yapın