Yürüme küçük yaşlarda büyük eforlar sarfederek öğrendiğimiz, büyüme ve gelişme ile bir çok faktörün de etki etmesiyle ortaya çıkan kompleks bir davranış olmakla birlikte günlük yaşantımızın en sıradan ancak en önemli unsurudur.

Her gün rutin olarak yaptığımız bir eylem ve sürekli kendini tekrar eden hareketlerden oluşan bir döngü olduğu için kişi yürüme esnasında yaptığı hataları farketmez ve sıkça tekrar eder. Evet yanlış yürümek sizi işe geciktirmez , evet yanlış yürümek sizi eve hapsetmez, evet yanlış yürümek fonksiyonel olarak size bir kayıp yaşatmaz ancak daha fazla efor sarfetmez daha çabuk yorulma ve enduransın düşmesi gibi önemli oranda yaşam kalitesini azaltan durumlarla muhattap olmanıza neden olur. İnsanların çoğu multi faktöriyel bir eylem olan yürüme esnasında bir takım yanlışlara sahiptir. Peki doğru yürüme metodu var mıdır?
Normal bir yürümede ilgili uzuvdaki eklemler kaslar, tendon, bağlar, vestibüler sistem ve bazal ganglionlar uyum içinde çalışır. Bu yapılardan birinin anormal aktivasyonu sonucu normal bir yürüme ahenginden söz edemeyiz. Bu ahengi sağlamada kalça ,diz ve ayak bileğinin uyumlu bir şekilde çalışmasının önemi büyüktür. Çevremize baktığımızda yürüme konusunda dertli olan insanların sayısı giderek artıyor. İnaktivite bu sorunun kaynağı gibi kendini gösterse de yürüme siklusunda yapılan yanlışlar çabuk yorulma hissi verip ,enduransı düşürdüğü için kişiyi yürüme eylemi konusunda pasif düşünmeye iter.
Yürüyebilme eylemi bağımsızlığın temel ölçütüdür ve denge lokomasyon ve adaptasyonun ürünüdür. Beynin yürütücü merkezi olan kritik bağlantıların yapıldığı frontal lobun yanında vestibüler ve proprioseptif sistemlerinde konuya dahil olmasıyla yürümenin kontrolü sağlanmaya çalışılır.Aynı şekilde yürüme eylemi için kas kaılması da gerekmektedir.
Bütün kaslar eksentrik ve konsatrik olarak iki formda kasılırlar. Konsantrik kasılmada kas kasılırken boyu kısalarak kasılır. Bu tarz kasılmada vücut ivme kazanır ve basma fazının sonunda gastrosoleus konsantrik kasılarak topuğu yerden kaldırır ve push off dediğimiz itme fazı başlar.
İliopsoas ise kasılarak kalçayı fleksiyona getirerek basma fazının sonundaki zeminden kaldırır. Vücuda ivme kazandıran bu iki temel kas grubudur.Salınım fazında ise tibialis anterior konsantrik olarak kasılarak ,ayak bileğine dorsifleksiyon yaptırır ve salınım halındeki ayağı yerden kaldırır. Eksentrik kasılmada ise kas kasılırken boyu uzayarak kasılır. Bu tarz kasılma yürüme esnasında eklem hareketleri yavaşlar ve eklemin stabilizasyonu sağlanır böylece daha az enerji kaybı olur.
Yürümenin ilk temas fazında eksentrik olarak kasılan tibialis anterior yumuşak bir şekilde ayağın yere temasını ve ağırlığın kademe kademe aktarılmasını sağlar. Basma fazının ortasında eksentrik olarak kasılan gastrosoleus tibia öne doğru gelirken ayak bileği dorsifleksiyonunu kontrol eder. Eger bu fazda gastrosoleusun eksentrik kasılması gerçekleşmezse zayıf bir itme ve kalkaneus yürüyüşü gerçekleşir.
Ayrıca basma fazında kalça abduktörlerinin eksentrik kasılması ile pelvisin düşmesi engellenir. Bunun yanında hamstrigin eksentrik kasılması ile sallanma fazı yavaşlar ve daha emniyetli bir topuk vuruşu gerçekleşir. Bu topuğunuzu yere sağlam basmanız açısından önem teşkil eder.
Bu bileşenler tek başına yeterli olmamakla birlikte doğru yürüme metodu bir çok faktöre bağlıdır. Yürüyüş sırasında ağırlık verilen ekstremiteyi aşağı karşı tarafı ise yukarı çeken gluteus medius ,pelvik tilt ve rotasyonun sağlanmasında dinamik bir öneme sahiptir. Bu bir sonraki adımın atılması ve stabilizasyon için önemli bir parametredir. Gluteus mediusun tek taraflı zayıflığında trendelenburg yürüyüşü, çift taraflı zayıflığında ise waddling gait(ördekvari yürüyüş)ile karşılaşırız.
Normal bir kişide yürüme döngüsü stance(duruş) ve swing(sallanma fazı) olmak üzere iki fazdan oluşur. Bu sürecin %62 kadarı stance fazından oluşur ki nörolojik vakalarda bu rakam değişir ve kompansatuar mekanizmalar sebebiyle yürüme ciddi manada ahengini kaybeder.
Yürüme önceden ögrenilen bir eylemdir ve bazal ganglionların da buna katkısı olması sebebiyle parkinson hastalarının yürümesindeki değişiklikleri gözümüzle görebiliriz. Zira önceden öğrendiğimiz bir eylem olması yürümenin niteliğini arttıramayacağımız manasına gelmez. İnsan deneyimleyerek öğrenir.
Yazıyı okuyunca yürümekten soğur gibi oldum. En iyisi ben YÜRÜYEYİM 🙂 Bisiklet kullanımı ile ilgili bir yazı yazarsanız sevinirim. Onu da severek yapıyorum. Merak ettim. İyi çalışmalar.Kolay gelsin…