Erektil Disfonksiyon Nedir? Tipleri ve Evreleri

Tıbbi Kontrol : Bu yazı tıbbi açıdan Dr. Erhan Yavuz tarafından kontrol edilmiştir. ✔️ İçerik Politikası

Erektil Disfonksiyon Nedir?

Erektil Disfonksiyon günümüzün en büyük sorunlarından biri olmakla beraber görülme sıklığı sürekli artmaktadır. Cinsel ilişkiyi tamamlayabilmek için yeterli ereksiyonu sağlayamama ya da ereksiyonu sürdürememe durumuna verilen isimdir.Yaygın bir hastalık olmasına rağmen çoğu zaman hastalar tarafından saklanmakta ya da başka sorunlarla beraber gündeme getirilmektedir.

Penis Anatomisi

Erektil disfonksiyonu kavrayabilmek için penis anatomisine dikkat edelim.
Erektil disfonksiyonu kavrayabilmek için penis anatomisine dikkat edelim.

Penisde ereksiyon mekanizmalarını ve fizyolojisini anlayabilmek için öncelikle anatomiye hakim olmak gerekir. Ereksiyon oluşumu peniste bulunan arteryel,venöz ve sinirsel yapıların hepsinin beraber katıldığı parasempatik sinir sisteminin etkisiyle meydana gelen hemodinamik bir olaydır. Penis başlıca 3 silindirik yapıda oluşur.Bunlar 2 adet korpus kavernosum ve 1 adet korpus spongiosumdur. Korpus spongiosumlar ereksiyondan sorumlu ana yapılardır.Bu yapının iç yüzeyini düz kaslar oluşturmaktadır. Ereksiyonun sağlanmasındaki en önemli olay penise kan gelmesidir. Bu kan kavernöz arterler tarafından getirilir. Ereksiyon sonrası kavernöz arter tarafından getirilen kanı vücuda geri götüren yapı ise korpus kavernozumu ve tunika albugineayı perfore eden küçük venüllerin birleşerek oluşturduğu derin dorsal vendir.Bu yapıların sinirsel uyarılarını ise kavernöz sinir getirir.Götürücü yollar ise medulla spinalisten geçerek S2 S4 e gelirler.

Ereksiyon Hemodinamisi

erektil-disfonksiyon-korpus-kavernozum
Penis yapısındaki korpus kavernozum ve korpus spongiosum görülmektedir.

Öncelikle sinirsel uyarılar penise,korpus kavernozuma gelir. Bu uyarı neticesinde korpus kavernosum ve bu bölgedeki düz kaslar gevşer. Arter çeperindeki düz kasların gevşemesiyle beraber çok miktardaki kan bu bölgeye hücum ederek doldurur. Kavernöz cisim bu sırada dolan kanın etkisiyle büyümeye devam eder. Kavernöz cisimi elastik bir kuvvetle saran tunika albuginea hemen altındaki venleride sıkıştırarak venöz dönüşü azaltır ve tam ereksiyon sağlandığında tamamen durmuş olur.

Sinirsel Uyarıların İletilmesi

Parasempatik sistemin aktive olmasını takiben sinir uçlarından asetil kolin salgısı salınımı gerçekleşir. Asetilkolin etkisini düz kasları gevşeterek gösteren bir nörotransmitterdir. Bu gevşemeyi yaparken damar endotel hücrelerinden NO salınımını uyarır.Nitrik Oksit yani NO bir serbest oksijen radikalidir ve salındığı gibi hemen kas hücresine girer,hücre içerisindeki GMP miktarını arttırarak kalsiyum pompasını çalıştırır.Kalsiyum bu pompa sayesinde dışarı atılır ve bu hücre gevşemiş olur.

Ayrıca nitrik oksit etkisiyle c-GMP artışı sayesinde gevşeyen düz kas hücresinde PDE5 enzimi c-GMP yi hücre içerisinde GMP ye dönüştürür.Ereksiyon adele kasılması ile başlar ve adele gevşemesi ile son bulur.

Ereksiyon Tipleri Nelerdir?

erektil-disfonksiyon-ereksiyon
Ereksiyon ve ereksiyon şekil bozuklukları görülüyor.

Adele gevşemesi ile son bulan ereksiyonun 3 farklı tipi vardır.

Refleksojenik Ereksiyon

Refleksojenik ereksiyon manuel stimülasyonlarla meydana gelen ereksiyon tipidir.Refleks bittiğinde ereksiyonda bitecektir.Bu ereksiyon tipi bilinç ve farkındalık dışında gelişmiştir.

Psikojenik Ereksiyon

Bu ereksiyon tipi uyarıların merkezi sinir sitemine ulaşması ve buradan penise iletilmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır.Burada genelde supraspinal etkinlerin baskınlığıbilinmektedir.

Noktürnal Ereksiyon

Kişilere uyanık olduklarında ve uyku durumlarında merkezi sinir sistemi tarafından uyarılar gönderilir. Bu uyarılar korpus kavernosum adelelerinin kasılmaları yönündedir.Merkezi sinir sistemi kendisininde uyku fazına geçtiği RAM döneminde ise haliyle bu impulsları yollayamayacaktır.Doğal olarak bu süreçlerde kısa sürelide olsa penis kendiliğinden erekte hale gelecek ve erkesiyon işlemi gerçekleşmiş olacaktır.

Ereksiyon Evreleri Nelerdir?

  1. Latent Evre
  2. Tümesans Evresi
  3. Tam Ereksiyon Evresi
  4. Rijid Ereksiyon Evresi
  5. Detümesans Evresi

Adele gevşemesi başlayan ereksiyon eyleminde tunika albuginea elastik yapısı sayesinde kavernöz yapıları sımsıkı sararak venöokluziv katkı sağlamaktadır.Arteryel kan akımı maksimum olduğunda venöz kan sıfırlanmaktadır.Detümesans durumundan ise adele kasılması başka bir deyişle sempatik uyarı sorumludur.Son olarak sempatik sistem ve sempatik sistemin nöromediatörü olan Nöroadrenalin tarafından ereksiyon sonlandırılır.

Erektil Disfonksiyon Etyolojisi

Erektil disfonksiyonun etyolojisinde birçok faktör olmakla beraber genel başlıklar halinde saymak istersek şunlar vardır : Organik faktörler, Arteryel sorunlar, Venöz sorunlar, Nörojenik sorunlar, Hormonal sorunlar, Korporeal deformasyonlar ve psikojenik sorunlar mevcuttur.

Erektil Disfonksiyon Risk Faktörleri

En önemli risk faktörler yaşlanma,kronik bir takım hastalıklar,ameliyat ve travmalar,bazı ilaçların kullanılmasıdır.Hangi kronik hastalıklar erektil disfonksiyon yapar sorusuna cevap vermek istersek hastalıkları şu şekilde sıralayabiliriz : Diyabet,ateroskleroz ve bazı kardiyovasküler hastalıklar,böbrek yetmezliği,karaciğer yetmezliği,nörolojik hastalıklar,Peyronie hastalığı,psikiyatrik hastalıklar ve endorin birtakım bozukluklardır.Ameliyat ve travmalara örnek verecek olursak : abdominopelvik radikal cerrahi girişimler,radikal prostektomiler,prostat kapsül yaralanmaları,pelvik perineal travmalardır.İlaçlar ise antidepresanlar,antihipertansifler,hormonlar ve diğer psikiyatrik ilaçlardır.

Erektil Disfonksiyon’da Tanı

Tanıda öncelikle medikal ve seksüel öykü iyice araştırılmalıdır.Fizik muayenesi düzgünce yapılmalı ve laboratuvar testleri çalışılmalıdır.Yine penil dopler ultrasonografi ve CIS testleri tanıda yardımcıdırlar.

Erektil Disfonksiyon Tedavisi

Tedavimiz üç aşamalıdır.Öncelikle oral tedaviler denenmelidir.Daha sonra self enjeksiyon tedavileri ve son olarak ta penil protez uygulamaları denemelidir.

Oral Tedavi

Oral tedavide PDE5 inhibitörlerinin yeri çok büyüktür.1997 yılının bir bahar akşamında NO’nun düz kas içerisinde başlattığı döngüde cGMP artması ve bunun tetiklediği PDE5 enzim ihbisyonu ve ereksiyon süresinin uzatılması düşünülmüştür.Düz kas hücresinde cGMP artışı ,PDE5 inhibisyonu ile sağlanacaktır.En önemli PDE5 inhibitöleri şu şekildedir : Sildenafil , Vardenafil , Tadalafil , Udenafil. Bu PDE5 inhibitörü ilaçların bazı kullanılamadığı alanlar vardır.Bunlar nitrat kullanan hastalardır.PDE5 inhibitörü kullanımı nitrat kullanan hastalarda kesinlikle kontrendikedir.Bu ilaçlar nitartın etkisini kırk kat arttırarak ölümcül tablolara gidişin önünü açacaklardır.Bunun dışında dilate kardiyomiyopati , ağır derecede kalp damar hastalıkları kullanan hastalarda da mecbur kalınmadıkça kullanılmamalıdır.Etki süreleri şu şekildedir:

Sildenafil1 saat6 saat
Vardenafil30 dk4 saat
Tadalafil2 saat18 saat
Udenafil1 saat8saat

Bu inhibitörlerin tolere edilebilen bazı yan etkileri bulunmaktadır : baş ağrısı , flushing , rinit , gastroözafageal reflü ,sırt ağrısı ,hipotansiyon gibi.

Self Enjeksiyon

erektil-disfonksiyon-self-enjeksiyon
Erektil Disfonksiyon tedavisinde self enjeksiyonun önemi büyüktür.

Bir diğer tedavi yöntemi ise self enjeksiyondur. Manuel genital stimülasyon yani CIS testinde intrakorporeal olarak yapılan ilaç yeterli düzeyde ereksiyonu oluşturuyorsa bu hastalara self enjeksiyon tedavi olarak önerilir.

Penil Protez

Bu tedavi biçimi son şansımızdır.Dönüşü olmayan bir tedavi türü olduğu için hasta bilinçlendirilmeli ve daha sonra uygulanmalıdır. Penil protezlerde hasta memnuniyeti çok yüksektir ve yüzde 90 lara varmaktadır.

Yararlandığım Kaynaklar :


Merak ettiklerinizi,aklınıza takılanları,sormak istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz.Cevap vermekten mutluluk duyacağım.

[su_button url=”https://plus.google.com/share?url=//doktordanhaberler.com/erektil-disfonksiyon/” target=”blank” style=”flat” background=”#e91f34″ size=”8″ wide=”yes” center=”yes” desc=”Hemen Buraya Tıklayarak Google Plus Profilinizde Paylaşın.”]Gönderiyi Paylaşarak Bilginin Yayılmasına Öncülük Edin ![/su_button]

UYARI: Bu makale, bir doktor tarafından yazılmış ve profesyonelce incelenmiştir. Sağlık ve tıp alanında genel bilgilendirme amacı taşır ancak kişisel tıbbi önerilerin yerine geçmez. Özel sağlık durumlarınızı değerlendirmek ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi almak için lütfen bir sağlık kuruluşuna başvurun. Profesyonel sağlık ekibimizi incelemek ve editöryal sürecimiz hakkında bilgi sahibi olmak için tıklayınız.

Photo of author

Dr. Erhan Yavuz

Diploma - Sertifika - Özgeçmiş

2016 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim hayatımı tamamladım. İlk görev yerim olan Erzurum'un Narman ilçesinde Narman İlçe Devlet Hastanesi'ne atandığımda zorlu günler benim için başladı. Acil serviste doktor olarak çalışmak, canlara dokunmak güzeldi ancak kendimi tekrarlamaya başladığım hissi beni rahatsız ediyordu. Başarılı işler yapmanın ötesinde daha fazla kişiye ulaşmak ve kitlelere seslenmek gerektiğini düşünmüştüm hep. İşte tam da bu düşünceli zamanlarda atıldı temelleri Doktordan Haberler'in. Ben farklı farklı devlet hastanelerinde, sağlık kurumlarında gezerken bloğum dediğim bu siteden her geçen gün daha fazla kişiye hitap etmeye başladım. 2024'e girdiğimiz bu günlerde artık her gün binlere ve onbinlere ulaşmanın mutluluğu içerisindeyim. Bıkmadan usanmadan ziyaretçilerimin sorduğu sorulara doktor kimliğimle cevap vermeye devam edeceğim. Yüzbinlere, milyonlara ulaşmak dileğiyle :)

Sitemize yorum yazarak Yorum Politikası kurallarını kabul etmiş sayılırsınız. Yorumlarınızda asla tıbbi tavsiye vermeyin. Gerçek bir sağlık profesyoneli olsanız bile hastayı muayene etmeksizin vereceğiniz bilgilerin hastaya zarar verebileceğini unutmayın.

“Erektil Disfonksiyon Nedir? Tipleri ve Evreleri” üzerine bir yorum

  1. 41 yasındayım iki yıldır sertleşme problemi var. İçimdeki isteğime çoğu zaman penisim cevap vermiyor. Ya zor ereksiyon oluyor ya da ilişki sonuna kadar sert kalmıyor. Yada yarı ereksıyon devam edip son zaman sertleşme oluyor. Uyku sonrası bazen tam ereksıyon halde uyandığım oluyor. İçki ve sigara kullanmıyorum. Şuan tespit edilen bir rahatsızlığım yok. Gece çalışan biriyim. Boyum 1:70 kilo:75 ne yapmam gerekiyor şimdiden teşekkür ederim

    Yanıtla

Yorum yapın